
`Bilinçli çiftçi kazanır!`
- 14/06/2010

Haftalık haber dergisi AKSİYON`un 14 Haziran`da okurla buluşan yeni sayısında GÜBRETAŞ Genel Müdürü Mehmet Koca ile yapılan bir röportaj yer aldı.
Derginin ekonomi sorumlusu ve `İş Dünyası` köşesinin yazarı olan Zafer Özcan`ın, tarım sektöründeki gelişmeler ve GÜBRETAŞ`ın yatırımlarıyla ilgili sorularını cevaplayan Genel Müdür KOCA, sosyal sorumluluk alanında yürütülen çalışmalara da dikkat çekti.
Bu röportajı paylaşıyoruz sizlerle….
* * *
AKSİYON DERGİSİ (14-20 Haziran 2010)
Röportaj: Zafer ÖZCAN
BİLİNÇLİ ÇİFTÇİ KAZANIR
Bilinçsiz tarım uygulamalarından en fazla küçük üretici zarar görüyor. GÜBRETAŞ, sorunun aşılması için, `bilinçli çiftçi kazanır` projesini devreye soktu.
Türkiye`nin en önemli tarımsal sanayi kuruluşlarından GÜBRETAŞ, İranlı petrokimya devi Razi`nin yüzde 48,8`ini özelleştirme sürecinde satın alarak sektörde küresel bir oyuncu hâline geldi. Türkiye`nin yeterli hammaddeye sahip olmaması sebebiyle gübre gibi stratejik bir sektörde dışa bağımlı olduğunu belirten GÜBRETAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Koca, İran gibi hammaddeye sahip ülkelerde yatırıma devam edeceklerini belirtiyor. Mehmet Koca, GÜBRETAŞ`ın uluslararası yatırımlarını ve `bilinçli çiftçi` projesini Aksiyon’a anlattı.
– Şirketin gelişim ve dönüşümü hakkında bilgi verir misiniz?
– Gübre Fabrikaları Türk Anonim Şirketi, 1953 yılında Türkiye hükümetinin Amerikalılarla birlikte kurduğu, sektörün ilk şirketi. Özelleştirme sürecinde 1993’te Tarım Kredi Kooperatifleri satın almış. Ortaklık yapısı yüzde 25 borsaya kote, yüzde 75 tarım kredi kooperatiflerine ait. Sektörde pazar payı yüzde 27 civarında.. Cirosu Türkiye`de 800 milyon lira, İran yatırımları ile 1 milyar 400 milyonu buluyor. İzmit Körfez`de 3 fabrikamız var. Liman ve lojistik merkezlerimiz var. 500 kişi çalışıyor. 2 bin 800 bayiimiz var. En büyük alıcımız Tarım Kredi Kooperatifleri.
Toplam satışta üretimimiz yüzde 25 – 35 arasında. Sonuçta üretim yapıyoruz ama hammaddede dışa bağımlıyız.
– GÜBRETAŞ dışa bağımlılığı azaltmak için ne gibi çalışmalar yapıyor?
– Gübre sektöründe Türkiye yüzde 100 oranında dışa bağımlı. Bu gerçekten yola çıkarak 2007 yılında hammadde kaynaklarına sahip olma ve global oyuncu hâline gelme kararı aldık. Bu amaçla arayışlara girdik, çevre ülkelere gittik. Sonuçta İran`da özelleştirilen bir firmaya talip olduk. Bir konsorsiyum ile Razi Petrokimya`yı 650 milyon dolara satın aldık. 2 bin 500 çalışanı var. Orada doğalgazdan amonyak elde ediyoruz.
Bu yatırım bizim uluslararası arenada gübre sektöründe söz sahibi olmamızı sağladı. Orada üretilen ürünün yüzde 80`ini ihraç ediyoruz. Yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu çoğunluğu da GÜBRETAŞ`a ait.
– Bu yatırımın Türkiye için önemi nedir?
– Bu ezber bozucu bir yatırım. Dünya firmaları Türkiye`ye geliyor ve bizim özelleştirilen işletmelerimize talip oluyor. Bu sefer bir Türk firması yurt dışında özelleştirilen bir işletmeyi satın aldı. Bu, Türkiye Cumhuriyeti`nin en büyük dış sanayi yatırımıdır. En büyük dış yatırım Ülker`in Godiva`yı alması; ancak orada satın alınan şirketin marka değeri ön planda. Sanayi yatırımı olarak en büyük satın alma Razi özelleştirmesidir.
Onun dışında bu yatırım Türkiye`nin uluslararası gübre sektöründeki ağırlığım artırmıştır. Prensip olarak hammadde kaynakları olan yerde yatırım yapma anlayışımız sürüyor. Bu doğrultudaki fırsatları kolluyoruz.
– Sermaye sahiplerinin tarım sektörüne yatırım yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Türk tarımının temel problemlerinden biri ölçek ekonomisine uygun olmaması. Doğru gübreleme tarımda çok önemli bir mesele.
Küçük çiftçi, toprak analizi yapmak yerine, komşusuna bakarak gübreleme yapıyor.
Sermaye sahipleri sektöre girdiği zaman işi, hem büyük ölçekli hem de kitabına uygun yapıyor. Tarım sektöründe bir değişim süreci yaşanıyor. İşini büyük ölçekli yapanların yanı sıra doğru tarım uygulamaları yapanlar, bu süreçten kârlı çıkacak. Küçük çiftçiler ise bu değişim sürecine ayak uydurmazsa, bu işten zarar görecektir.
-GÜBRETAŞ`ın küçük çiftçiye yönelik bilinçlendirme çalışmaları var mı?
– “Bilinçli çiftçi kazanır” başlığı altında ve üniversitelerle iş birliği içinde gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımız var. Üniversite hocalarıyla çiftçileri bir araya getiriyoruz.
Üniversitedeki bilgi birikimini çiftçiye aktarmaya çalışıyoruz. Üniversitelerin bitki besleme ve gübreleme ile ilgili etkinliklerini destekliyoruz. Şirket olarak da çiftçilerin toprak analizi yapmaları konusunda sürekli bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz.
Toprak analizlerinden elde edilen verileri bilgisayara işliyoruz. Türkiye`nin toprak haritasını çıkarmak için geniş kapsamlı bir çalışma yapıyoruz. Hükümet de son dönemde verdiği gübre desteğini analize endeksledi.
– Türkiye`de gübre kullanımına ilişkin ne gibi yanlışlar var?
– Avrupa`ya göre hektar başına gübre kullanımında gerideyiz ama bunu da doğru kullanmıyoruz. Türkiye`de yılda toplam 5 milyon ton gübre kullanılıyor. Normalde 8 milyon ton olmalı. Yetersiz ve yanlış kullanılıyor.
Gereksiz kullanım var. Bunu da toprak analizi ile aşabiliriz. Gübrenin ne kadar gerektiğine toprağın kendisi karar verir. Sonuçta tarım sektörü bir yere gelecekse bilinçlenme de önemli. Mesela bir köye gidiyoruz toprak analizi yapmak için. Çiftçiden tarlasından numune toprak getirmesini istiyoruz. Adam ayıp olmasın diye gidip yol kenarından toprak getiriyor. Bu anlayış değişmeden tarım sektörünün kalkınacağına da şahsen inanmıyorum.